kategoriler

15 Eylül 2018 Cumartesi

700'LERİN ÇAĞRISI

sizin için bir haber buldum. 

kaynak: GAZETE KARINCA



“700’lerin Çağrısı”: Yüzlerce bilim insanı ve uzmandan devletlere küresel ısınma uyarısı



HABER MERKEZİ – 700 bilim insanı ve uzman yaptıkları çağrı ile küresel ısınmaya karşı başarısız kalan hükümetleri acil önlem almaya çağırdı. Çağrıda, enerji tüketiminin azaltılması, ekolojik tarım, yerelde üreterek tüketme, şehirlerin yeşillendirilmesi, kolektif ekonomi ve dijital devrim gibi önerilere yer verildi.

Fransa’da aralarında akademisyen ve öğretim üyelerinin de olduğu yüzlerce bilim insanı ve uzman, küresel ısınmaya karşı başarısız kalan Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya hükümetlerinin acilen önlem alması çağrısı yaptı.
“700’lerin Çağrısı” başlığıyla Liberation gazetesinde yayınlanan çağrı metninde, politik karar alıcıların acilen iklimsel değişikliklere karşı ‘sözde kalmayarak pratikte adımlar atması’ istendi.
2015 yılında Fransa’nın başkenti Paris’teki iklim zirvesi COP21’de kabul edilen Birleşmiş Milletler İklim Anlaşması’nın hedeflerine dikkat çekilen çağrıda, sanayi devrimi öncesine oranla küresel ısınmanın 2 derecenin altında kalması hedefi hatırlatıldı.
Çağrı metninde, 2100 yılına gelindiğinde bu hedefin tutturulması için tüm toplumun enerji, tüketim, ulaşım, konut ve eğlence gibi tüm alanlardaki davranışlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiği vurgulandı.
Ülkedeki karar alıcıların küresel ısınmanın önlenmesi için pratik adımlar atması gerektiğinin dile getirildiği çağrıda, “Bu denli büyük bir proje, uluslararası bir anlaşma imzalamayla yetinmekle gerçekleştirilemez” uyarısı yapıldı.
Avrupa Birliği’nin (AB) Haziran ayında 2030 yılına kadarki iklim hedeflerini yenilediği hatırlatılan çağrıda, politik söylemlerin yetersiz kaldığı ve söylemlerin pratiğe dökülmesi gerektiği ifade edildi.
Çağrıda, 2017 yılında sera etkili gaz salınımlarının bir önceki yıla oranla AB genelinde yüzde 1,8, Fransa’da ise yüzde 3,2 oranında arttığı hatırlatıldı.

“Küresel ısınmayı önlemek için dönüşüm ‘ütopya’ değil”

Küresel ısınmayı önlemek amacıyla dünya toplumlarının yaşamlarında ciddi bir dönüşüm sağlanmasının ‘ütopya olmadığının’ altı çizilen çağrı metninde, farklı öneriler yinelendi.
Bunlar arasında enerji tüketiminin azaltılması, karbonsuz enerjilerin tercih edilmesi, binaların daha iyi izole edilmesi, termik motorlarla ulaşımın sonlandırılması, ekolojik tarım, yerelde üreterek tüketme, şehirlerin yeşillendirilmesi, kolektif ekonomi ve dijital devrim gibi önerilere yer verildi.
Tüm dünya hükümetlerinin ve parlamentolarının doğru kararlar alarak küresel ısınmaya karşı mücadeleyi ciddi alması istenen çağrıda, karbonsuz bir toplum için gerekli kurumsal, finansal imkanlar ile buna uygun vergilendirmelerin hayata geçirilmesinin önemli olduğunun altı çizildi.
Uzun vadeli angajmanların hayaata geçirilmesinin ancak kısa vadeli net kararlarla mümkün olduğunun vurgulandığı metinde, bunun gelecek nesillerin daha kötüsüne razı olmalarının önünü alacağı ifade edildi.
Çağrı metnini Fransa’nın önde gelen araştırma kuruluşu CNRS ile onlarca üniversite ve kuruluştan akademisyenler, öğretim üyeleri ve profesörler ile farklı sektörlerden uzmanlar imzaladı.

11 Şubat 2016 Perşembe

Nesli tükenen HAYVANLAR

HEPİNİZDEN ÇOK ÖZÜR DİLERİM GİREMEDİM ARTIK SIK SIK GİRİCEM :)
HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM TEŞEKÜRLER 800 OLMUŞUZ ÇEVRECİ AİLESİ OLARAK


Dünyanın varoluşundan günümüze kadar birçok canlı türü (hayvan ve bitki) gelip geçti. Maalesef insanoğlu elindekinin kıymetini her zaman onu kaybettikten sonra anlıyor. Hayvan ve bitki türleri biz insanların yaşamlarını devam ettirebilmelerinin de bir anahtarı aslında. Dünyanın doğal bir dengesi vardır. Bu doğal denge içinde bazı canlıların yokolması tabiidir. Ancak işin içine insanoğlu faktörü girdiğinde doğal dengeye müdahale etmemek mümkün olmuyor.
Doğal afetler, yerküre değişimleri ve iklim tabii olarak doğal dengenin bir unsuruyken, insanoğlunun faaliyetleri bu canlı türlerinin birçoğunun neslinin tükenmesinde etkin rol oynamıştır ve hala da buna devam etmektedir. Şehirleşme ve sanayileşme gibi faaliyetler diğer canlıların doğal yaşam alanlarının tahribine yol açmıştır. Ayrıca doğrudan avlanma sonucunda da bir çok canlı türünün nesli sona ermiştir.

Dünya üzerinde beşyüzden fazla türün nesli tamamen tükenmiştir. Aşağıda nesli tükenen hayvanların en önemlileri hakkındaaçıklamalar ve resimler yer almaktadır.

Nesli Tükenen Hayvanlar

dinazor

* Dinazorlar : Dinozorlar 160 milyon yıl civarında kara hayatına egemen olmuş hayvanlardır. Yeryüzünde bulunan yaklaşık 1000 dinazor türünün 65 milyon yıl önce çoğu türün nesli tükenmiştir. Dinazorların nasıl yokolduğuna dair birçok iddia gündeme atılmıştır. Bunlardan en kabul göreni Nobel ödüllü fizikçi Luis Alvarez ve oğlu jeolog Walter Alvarez’in ileri sürdükleri “dinozorların sonunun 65 milyon yıl önce yaklaşık 10km çapında bir göktaşının Dünya'ya çarpmasıyla nesillerinin tamamen sona erdiği” fikridir.

mamut

* Mamut : 4,5 m boy ve 8 ton ağırlığa kadar varan bu cinsin son üyeleri M.Ö. 1700 yılında yaşamıştır. Bulunan en eski mamut kalıntıları 4 milyon yaşındadır. Mamutların neslinin tükenmesinin nedeni de tam olarak bilinmemekle birlikte, aşırı avlanma ya da buzul çaüğı sonundaki iklimsel değişimlerin buna neden olabileceği ileri sürülmektedir.

moa

* Moa : Maolar Yeni Zelanda’da yaşamış olan dünyanın en büyük kuş türü olarak kabul edilirler. Nesilleri insanlar tarafından yok edilmiştir.

tazmanya kaplanı

* Tazmanya Kaplanı veya Tazmanya kurdu : Avustralya’ya özgü büyük bir etçil keselidir. 1930'lara kadar yaşadı. Tazmanya hükümeti ve çiftçilerin desteğiyle sürdürülen avlarla soyu tüketildi.

hazar kaplanı

* Hazar Kaplanı veya Pers Kaplanı (Panthera tigris virgata) : Hazar kaplanları yalnız yaşayan hayvanlardır. En batıda Türkiye olmak üzere Hazar denizi etrafında, Kafkasya’da İran, Türkmenistan, Afganistan’ın kuzey kesimlerinde ve Moğalistan bölgelerinde yaşamaktaydı. En son 1970 yılında Rusya'daki türün son üyesinin ölümüyle yok oldu.
anadolu panteri

* Anadolu Panteri (Pantherea Pardus Tulliana) : Anadolu parsı, Orta Doğu ve Batı Asya'da yaygın olan İran leoparının (Panthera pardus saxicolor) Anadolu'da yaklaşık 30 yıl öncesine kadar yaşamış olan bir ırkıdır. Anadolu parsı Ege ve Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşamıştır. Yaklaşık ömürleri 20 yıldır. Doğal yaşam alanları ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendirmiş ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmıştır. Anadolu'da varlığı 1974 yılından bu yana güvenilir şekilde kanıtlanamamıştır. Bundan dolayı en son bireyin 1974'de Beypazarı'nda vurulduğu kabul edilmektedir.

* Anadolu Aslanı : En son 1890 yılında vurulmuştur.

* Anadolu Kaplanı : Son Kaplan 1970 yılında öldürülmüştür.

mersin balığı

* Mersin Balığı (Acipenseriformes) : Bütün türleri nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır, ve çoğunun hatta (en azından) yöresel olarak nesli çoktan tükenmiştir.

çizgili sırtlan

* Çizgili Sırtlanlar : Çizgili sırtlan Afrika kıtasının kuzey yarısında, Asya'nın batısında (Anadolu dahil), Arap Yarımadasında ve Hindistan'da bulunuyordu. Artık nesillerinin tükendiği kabul edilmektedir.


7 Aralık 2015 Pazartesi

DOĞA

Ağaçlar, bir memleketin doğal zenginlikleridir İnsanlara ve yurda büyük yararları vardır Memleket ekonomisine katkıda bulunduğu gibi insanları toprak kayması, sel gibi doğal felâketlerden korur, iklim şartlarını düzenler

Ağaç, tabiatın süsüdür Tanrı’nın insanlara bağışıdır Bizde ağaç sevgisi, köklü, gelenekleşmiş bir sevgidir Deyimlerimizde şiir ve türkülerimizde bu sevginin göz alıcı izlerine raslamak mümkündür

Ancak, bazı kendini bilmez, cahil kişiler, toprak kazanmak, yakacak elde etmek gibi çeşitli bahanelerle yaş ağaçlara acımasızca kıyarlar Ufacık bir çıkar kaygısı yüzünden büyük bir zarara sebebiyet verilir Ünlü şairimiz Mehmet Emin Yurdakul, bir şiirinde: “Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el onmaz; I Na kütükler, hiç birine nice yıldır kervan gelmez, kuş konmaz, I Bunları kes, o baltanla bu çürümüş ağaçları yere ser” derken, insanlarımıza ne kadar yerinde ve içten bir öğüt vermektedir

Gerçekten, yaş ağaç kesen bir insan, bir canlıya kıydığı için cani sayılır Tanrı ve kul katında da günahkârdır Ayrıca, şairimizin de dediği gibi, hiçbir zaman esenliğe kavuşmaz

Ağaç ve ağaç sevgisiyle ilgili atasözleri:

Ağaç, ağaç içinde büyür
Ağaç, yapraklarıyla güzeldir
Ağaca dayanma kurur; insana güvenme ölür
Ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Ağacın yemişini ye; kabuğunu soyma
Ağaç ve ağaç sevgisiyle ilgili özdeyişler:
Bir ağacın ölümü, büyük bir mimarî eserin kaybı gibidir A Hamdı Tanpınar
İyi bir ağaca sarılan rüzgârsız kalmaz Cervantes

ÇEVRE

uzun zaman sonra sizlerleyim kusuruma bakmayın :)



Çevremizi Koruyalım
Çevre insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları, fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Çevre, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, sağlıklı, düzenli bir ortamda bulunabilmeleri için bir çerçeve gibidir. Uygun fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel çevrenin olmaması canlı hayatını tehdit eder.

Dünyanın herhangi bir parçasında yaşayan hayvan türleri, bitkiler, ormanlar, su ve kara parçaları çevreyi oluşturan doğal unsurlardır. Bu parçalar bir düzen içindedir ve birbirine bağlıdır, birinin zarar görmesi zincirleme olarak diğerlerine de zarar verir.Canlıları etkileyen tüm dış etkenleri kapsayan çevre, yine canlıların tehdidi altındadır. Çevre kirliliği başlıca günümüz dünya sorunlarındandır. Gürültü, hava, toprak, su kirliliği ve başka birçok olumsuz etken canlı düzen ve dengesini sağlayan çevrenin kirlenmesine, bozulmasına neden olur. Çevrenin korunması ve çevre sorunlarının çözümünde insan önemli rol oynar.

Hayatın devamlılığı, sağlıklı, yaşanabilir bir ortam için yakın çevreden uzak çevreye her adımda duyarlı olunmalı, alınacak küçük önlemler ile çevre korunmalıdır.